Seo nedir ve Nasıl yapılır
Makalemizi okuduktan sonra “SEO nedir?” sorusuna cevap bulacak, güncelliğini kaybetmeyen “SEO stratejileri ve teknikleri” hakkında bilgi sahibi olacak, en karmaşık SEO uygulamalarını hızlı bir şekilde öğrenebileceksiniz.
SEO Nedir?
SEO kelimesinin “Serach Engine Optimization” anlamına geldiği, dilimize “arama motoru optimizasyonu” olarak çevrilebileceğini on binlerce defa okumuş olabilirsiniz. Hatta bu konuda yazılan yüzlerce makaleyi analiz edip, bazı SEO taktiklerini tarif edildiği şekilde harfiyen uygulamış olmanıza rağmen; başarı gösterememiş olabilirsiniz. Belki de “SEO paketi” adı altında satılan hizmetlere bir servet harcayıp, herhangi bir sonuç alamamış olabilirsiniz.
Dikkat: Bu yazı size SEO uzmanı olmayı vadetmez. Ar-ge için herhangi bir yatırım yapmadan salt internetteki yazıları okuyarak, SEO alanında başarılı olma ihtimali; sayısal lotoda 2 hafta üst üste aynı rakamların büyük ikramiyeyi vermesi ihtimali ile aynıdır. Okumakta olduğunuz içerik SEO’ya farklı bir pencereden bakarak; SEO’yu anlamanızı ve yanlış uygulamalar yaparak hüsrana uğramamanızı sağlayacaktır.
İnsanlar; türdeşleri de dahil olmak üzere, çevresindeki tüm diğer canlılarla iletişime geçme ihtiyacı hisseden sosyal varlıklardır. Sosyalleşmenin birinci unsuru ise konuşmaktır. Yani insanoğlu için konuşmak bir ihtiyaçtır.
University Of California bünyesinde onlarca gönüllü üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, on beş dakikadan fazla süren bir sohbette, iki insan arasındaki diyalogların %30 kadarı tavsiye ve şikayetlerden oluşmaktadır. Yine aynı araştırmada; sohbetteki insan sayısı arttıkça, konuşma içeriğindeki tavsiye ve şikayet oranının %50 civarı olduğuna değinilmektedir.
Yukarıdaki paragraftan da anlayacağınız üzere insanoğlu; tavsiye etmeye ve şikayet etmeye oldukça meyillidir.
İnternet teknolojisinin hayatımızın merkezine oturmasından mütevellit, sosyalleşme yolları da internet mecrasına kaymaktadır. Örneğin, bundan çok değil yirmi yıl evvel, arkadaşlarımızla vakit geçirmek için aynı lokasyonda bizzat bulunmak zorundaydık. Sevdiğimiz insanlarla keyifli bir oyun oynamak için bile, bir oyun salonunda buluşmaktan başka şansımız bulunmamaktaydı. Halbuki bugün cebimizdeki akıllı telefonlar sayesinde, bilgisayar başına dahi geçmeden, istediğimiz herhangi bir oyunu çevrimiçi olarak tanıdığımız hatta tanımadığımız insanlarla oynayabilmekteyiz. Hatta ve hatta sohbet etme ihtiyacımızı bile, çeşitli site ve anlık mesajlaşma programları üzerinden internet vasıtası ile karşılamaktayız.
Tahmin edeceğiniz üzere, birkaç paragraf önce bahsettiğimiz üniversite araştırmasına konu olan tavsiye ve şikayet konuşmalarını da ister istemez internet ortamına aktarmış bulunmaktayız. Artık herhangi bir konudaki şikayetimizi ya da tavsiyemizi, internet üzerinden aktarmaktayız.
Bu durumun farkına varan arama motorları, aslında internet üzerinde yaptığımız tavsiye ve şikayetleri listelemekten başka bir şey yapmazlar. Mesela, siz popüler arama motoru Google’a “SEO taktikleri” yazdığınızda karşınıza gelen sitelerin tamamı Google tarafından tavsiye edilen sitelerdir. Google; çeşitli algoritmalar ile bir tavsiye sıralaması yapar ve sonuçları karşınıza getirir.
SEO terimi aslında tüm arama motorları için yapılan bir optimizasyon çalışması olsa da, SEO denildiğinde akla ilk olarak Google gelir. Çünkü bütün dünyada en çok kullanılan tavsiye sıralama motoru (yani arama motoru) Google’dır. Google’ın çok tercih edilmesinin nedeni ise bir türlü çözülemeyen algoritmasında gizlidir. Çünkü Google güvenilirdir. Siz ondan bir tavsiye listesi istediğinizde, genelde ilk sayfadaki ilk on tavsiye içinde aradığınızı bulursunuz. Size işinize yaramayacak öneriler yapmaz, zamanınızı boşa harcatmaz.
“Peki Google bir tavsiye sitesi ise Google reklamları ne?” dediğinizi duyar gibiyiz. Aslında Google reklamlarına “reklam” demek biraz haksızlık olacak. Zira reklam adı altında gördüğünüz o bağlantılar da birer “ücretli tavsiye”. Daha evvel Google’da reklam vermek için kullanılan Google Ads panelini inceleme fırsatınız oldu mu bilmiyoruz ama şunu söyleyebiliriz ki; eğer reklam vermek istediğiniz sitenin tavsiye edilir bir tarafı yoksa, paranızla bile Google’da ilk sayfaya çıkamazsınız. Yani Google diyor ki; “Sen benim tavsiye edebileceğim nitelikte bir site yapmadan, ben seni o sıralamaya parayla bile almam.”
İşte bu sebeplerden dolayı, SEO işlemleri Google’ın beğeneceği şekilde yapılır. Farkında mısınız bilmiyoruz ama “çözülemez” denilen Google algoritmasının mantığını birkaç paragrafta çözdük. İşin özü, insanların tavsiye edebileceği nitelikte siteler hazırlamak.
Peki Google’ın tavsiye listesinin başına, yani Google ilk sayfaya girebilmek için neler yapmak gerekir? Dilerseniz bu konuyu gerçek hayattan örneklerle anlatalım.
Diyelim ki birçok ürün çeşidini sattığınız gerçek bir dükkanınız var. Bu dükkana da hasbel kader bir müşteri girdi. İlk bakacağı şey ne olur? Tabi ki dükkanın düzeni ve görselliği. Dışarıdan güzel görünmeyen, içine girilince aranılan ürünün bulunamadığı bir dükkana kim neden girsin? Hadi girdi diyelim… Neden tavsiye etsin? O halde alttaki başlıkta, bir web sitesinin “görselliği ve düzeni nasıl sağlanır?” konusunu irdeleyelim.
On Page SEO Nedir?
Web sitenizi de sanal dünyadaki dükkanınız ya da ofisiniz olarak değerlendirirsek, sitenizin kullanıcı tarafından görünen yüzünün düzeni oldukça önemlidir diyebiliriz. Sitenizin bu alanda yapılan tüm iyileştirmelerine “On Page SEO” yani “sayfa üzerindeki SEO çalışmaları” adı verilir.
Ziyaretçinin geldiği sayfa ne kadar hızlı açılırsa ve ne denli karmaşadan uzaksa, ziyaretçinizin sayfalar arasında dolaşma olasılığı o kadar artar. Ürün yerleştirmelerine dikkat edilmiş bir süpermarkete girdiğinizde, reyonlar arasında istemsizce gezersiniz. Bunun nedeni, güzel dizayn edilmiş görsel düzendir. Sizin süpermarkette geçirdiğiniz süre arttıkça; satın alacak ürünlerin sayısı da, o ürünleri tavsiye etme olasılığınız da artar.
Kullanıcının istediği içeriğe çabucak ulaşması da On Page SEO’nun olmazsa olmazları arasındadır. Eğer girdiğiniz markette dakikalarca ton balığı arıyorsanız ve bunun nerede olduğunu soracak bir görevli yoksa, tahminen o ton balığını almadan çıkarsınız. Hatta bazen görevli kişiye “ton balığı nerede?” diye sormadığınız dahi olur. Eğer sitede bir içeriğe ulaşmak çile haline gelirse, ziyaretçi aramak için daha fazla vakit kaybetmeden siteyi terk eder. Bu durum da tavsiye edilme ihtimalini sıfıra indirir. Ziyaretçilerin sitenizde aradığı içeriği çabucak bulması ise tavsiye edilme olasılığınızı pozitif etkiler.
Kısacası On Page SEO; “user friendly” olarak tabir edilen, “kullanıcı dostu” web sitesi yapmaktır.
Ziyaretçiler Web Sitemizi Nasıl Tavsiye Eder?
SEO çalışmaların amacının aslında tavsiye edilebilir site olmaya çalışmak anlamına geldiğini dile getirmiştik. Google yüzlerce farklı kriter ile tavsiye listesini oluştursa da, en önem verdiği kriter; sitenin gerçek kullanıcılar tarafından tavsiye edilip edilmediğidir. Peki, gerçek kullanıcılar bir siteyi nasıl tavsiye eder? Evet, tahmin edeceğiniz üzere meşhur “backlink” olayına değineceğiz.
Gerçek bir kullanıcı beğendiği bir web sayfasını öncelikle kendi sosyal medya hesabında tavsiye eder. Yani o sitedeki ilgili içeriğin linkini paylaşır. Gerçek bir sosyal medya hesabından (ki Google sosyal medya hesaplarının gerçek olup olmadığını anlayabilmektedir) sayfanızın bir içeriğinin paylaşılması ve o hesabın takipçileri tarafından paylaşım, beğeni, yorum yapılması Google açısından çok önemlidir. Bu işlemi manipüle etmeye çalışan kişilerin düştüğü en büyük yanlış, “fake hesap” olarak tabir edilen sosyal medya hesaplarından gerçek olmayan beğeniler yaptırmaktır.
Özellikle belli bir topluluğun bulunduğu tanınmış forum sitelerinde içeriğinizin paylaşılması ve altında bir tartışmanın oluşması da çok önemlidir. Fakat burada kastettiğimiz, aynı tanıtım yazısının yüzlerce forum sitesinde linkli olarak yayınlanması değildir. Kastedilen, farklı ve gerçek kullanıcılar tarafından, farklı cümlelerle sitenizden bahsedilmesidir.
Devlet kurumlarına ve üniversitelere ait olan, .edu, .gov gibi alan adları tarafından, sitenizin içeriğine link verilerek yazılan tavsiye yazıları da fevkalade olumlu sonuçlar vermektedir. Zira, .gov ve .edu alan adları herkes tarafından alınabilen alan adları değildir. Buralardan alınan backlinler de herhangi bir backlink değildir. Fakat yorum profillerinden alacağınız backlinlerin çok faydalı olmayabileceğini hemen belirtelim.
Alanının otorite sayılan siteleri tarafından, sizin sitenizdeki bir içerik ile alakalı yazılacak linkli yazılar da; Google tarafından değer verilen tavsiyelerdendir. Lakin bu sitelerden backlink alırken öyle bir strateji izlenmeli ki, “yeri geldi de bu siteden bahsettik” izlenimi oluşturulmalıdır. Mesela bir araç kiralama sitesine, alanında otorite sahibi bir otomotiv sitesinden backlink çıkışı yaparken izlenebilecek en iyi yol; herhangi bir araba modelini uzun bir yazı ile tanıtmak, aracın üreticisi olan firmanın sitesine link vermek ve “eğer bu aracı satın alacak bütçeye sahip değilseniz, bu siteden kısa süreli kiralama yaparak anlattığımız keyfi yaşayabilirsiniz” cümlesinden gerçekten link çıkışı yapılmak istenen siteye çıkış yapmaktır. Yani link çıkışları mümkün olduğu kadar doğal gözükmelidir.
Burada anlattığımız backlink çalışmalarının tamamı SEO dünyasında “of page SEO” adı ile de tanımlanmaktadır.